TBMM Genel Kurulu’nda kürsüye çıkıp memleketi Şanlıurfa’nın sorunlarını anlatan CHP’li Mahmut Tanal ile AKP milletvekilleri arasında tartışma çıktı.
Tanal, “Ne olmuş Şanlıurfa’ya?” şeklinde kendisine laf atan AKP’lilere sert tepki gösterdi. AKP ve MHP Şanlıurfa milletvekillerinin, anlattığı sorunların bir tanesini dahi yalanlamaları halinde istifa edeceğini belirten Tanal, “Urfalının hakkını verin” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nun dünkü birleşiminde kürsüye çıkan CHP Şanlıurfa Milletvekili Av. Mahmut Tanal, memleketi Şanlıurfa’da vatandaşların yaşadığı sorunları anlattı.
Özel elektrik şirketi DEDAŞ’ın, borç gerekçesiyle Şanlıurfalı çiftçilerin tarımsal sulamadaki elektrik enerjisini, hanelerdeki elektrikleri kestiğini aktaran Tanal, “Hemen sizi gerçekten Türkiye’nin sıcak ve can alıcı noktalarına götürmek isterim. Ben Şanlıurfa Milletvekiliyim. Şu anda Şanlıurfa’dan 8 tane milletvekili arkadaşımız var Ak Parti grup sıralarında ve MHP sıralarında 1 kişi; yani Cumhur İttifakı olarak 9 milletvekili arkadaşımız burada. Şanlıurfa’nın sıcaklığı 40 dereceden aşağı değil ama bu 40 derece sıcaklıkta elektrikler kesik; vatandaş ürününü alamıyor, ürünler kuruyor. Çok güzel bir söz var: ‘Çiftçilik milletimizin hayatıdır, milletimizin servetidir, milletimizin kudretidir.’ Şanlıurfalıların elektriğini kesmekle Şanlıurfa’nın hayatını kesiyorsunuz, Şanlıurfa’nın kudretini bitiriyorsunuz, Şanlıurfa’nın servetini bitiriyorsunuz!” dedi.
AKP’LİLER “NE OLMUŞ ŞANLIURFA’YA” DİYEREK SATAŞTI
AKP milletvekillerinin “Ne olmuş Şanlıurfa’ya?” şeklinde laf atmasına sert tepki gösteren Tanal, AKP sıralarına dönerek, “Değerli kardeşim, Şanlıurfa’dan haberin var mı senin? İstanbul’da keyifli yerlerde, villalarda oturursun; Şanlıurfalı 46 derece sıcaklığın altında elektrik olmadığı için içme suyuna ulaşamıyor. Orada hasta olan vatandaşımız, diyaliz hastaları, sağlıklı bir şekilde tedavi alamıyor” ifadelerini kullandı.
ŞANLIURFA’NIN CAN YAKICI SORUNLARI
Tanal, devamında Şanlıurfa’nın sorunlarını “Şanlıurfa’nın işsizlik sorunu var. İstihdam sorunu var. Torpil ve kayırmacılık var. Mevsimlik tarım işçileri sorunu var. Elektrik sorunu var. Tarımda DEDAŞ zulmü var DEDAŞ! Aynı zamanda ulaşım sorunu var. Eğitim sorunu var. Temiz içme suyu sorunu var. Suriyeliler sorunu var. Altyapı sorunu var. Tarımsal sulama sorunu var. TİGEM cezaevi var TİGEM cezaevi! Uyuşturucu sorunu var. Afete hazırlık sorunu var. İş bilmez yöneticilerin sorunu var. Toplulaştırma sorunu var” şeklinde sıraladı.
‘YALAN’ DESİNLER İSTİFA EDECEĞİM
Kürsüye çağırdığı AKP ve MHP Şanlıurfa milletvekillerinin, sıraladığı Şanlıurfa’nın sorunlarının bir tanesini dahi yalanlamaları halinde istifa edeceğini belirterek, rest çeken Tanal, “Şimdi, buradaki Şanlıurfa milletvekili arkadaşlarımız gelsin, desinler ki: ‘Ya Mahmut Tanal, Allah’tan kork, senin bu saydığın 22 tane sorunun bir tanesi yalan.’ derlerse, ben buradan istifa dilekçemi vereceğim, istifa dilekçemi vereceğim. Siz de gelin bunu kabul edin; daha dönemin başındayız, ben sizden kurtulmuş olayım, siz de benden kurtulun!” açıklamasını yaptı.
URFALININ HAKKINI VERİN
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, CHP sıralarından alkış alan konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Olacak şey değil değerli kardeşlerim, olacak şey değil! Urfalının hakkını verin, Urfa’yı susuzluktan kurtarın, Urfa’yı bu mevsim sıcaklığının altında… Mahkeme kararları var, diyor ki: ‘Mevsimsel koşullar nedeniyle elektriğin kesilmesi…’ Değerli kardeşlerim, ‘40 derecenin üzerinde, mevsim koşulları nedeniyle elektriklerin kesilmesi bir insan hakkı ihlalidir.’ diyor. Ekonomide telafisi güç, imkânsız zararların oluşmasına sebebiyet vermektedir. Çiftçinin elektriğinin kesilmesi ile orada ürünlerin kuruması nedeniyle telafisi imkânsız zararlar oluşuyor. Elektrik idaresinin alacağı tehdit altında değildir, risk altında değildir. Tedbiren, vatandaşın ürününe, hasılatına veya tarlasına tedbir koyabilir; vatandaş ürününü satsın, borcunu ödesin. Bir başka zulüm daha: O köyde 10 kişi oturuyorsa, 2 kişi elektrik borcunu ödememişse borcunu ödeyen vatandaşın elektriği de kesiliyor. Bu zulme hayır diyoruz, hayır diyoruz, hayır diyoruz!”
