CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı basın açıklamasında Tarım Kredi Kooperatifleri’ndeki milyarlık zararı ve yandaş ağını belgelerle açıkladı.
Basın açıklamasının ardından belgeleri sosyal medya hesabından paylaşan CHP’li Tanal, söz konusu belgelerde Suriye/Cinderes’ten Sidre Deviren adlı işletmeden mal alındığını daha sonra aynı işletmenin Emiryağ İthalat-İhracat Ltd. isimli şirketine satış yapıldığını ifade etti.
Tanal, “Bu ‘aracılık’ değil; İktidarın gözetiminde yürütülen yandaş ticaretidir. Kısacası Tarım Kredi, üreticiye değil, siyasi bağlantılı ithalatçıya aracılık eden bir ticaret zinciri kurmuştur” dedi.
Tanal’ın sosyal medya paylaşımları şu şekilde:
“Varan :1
SARIMSAK DOSYASI
Tarım Kredi ‘biz ithalat yapmıyoruz’ dedi.
Ama belgeler gösteriyor ki, Tarım Kredi Tedarik ve Üretim A.Ş. — ki bu şirket doğrudan Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’ne bağlı ve dolayısıyla Tarım Bakanlığı’na bağlıdır — Suriye/Cinderes’ten Sidre Deviren adlı kişiden tonlarca sarımsak almış.
Alış fiyatı 50 TL/kg.
Aynı ürünü Türkiye’de, Sidre Deviren’in kendi şirketi Emiryağ İthalat-İhracat Ltd.’ye 55 TL/kg’dan satmış.
Bu sadece bir işlem değil, milyonlarca lirayı bulan düzenli bir ticaret zinciri.
Her işlem peşin ödenmiş, belgelerde PTT hesabı (No: 1…..94) açıkça yazılı.
Bu
“aracılık” değil;
İktidarın gözetiminde yürütülen yandaş ticaretidir.
VARAN:2
Tarım Kredi’nin iştiraklerinden Tarım Kredi Tedarik ve Üretim A.Ş., yine Sidre Deviren’in Cinderes deposundan zeytinyağı alıyor.
Suriye’den alınan ürün 41 TL/kg,
aynı ürün Türkiye’de yine Sidre Deviren’in şirketine (Emiryağ Ltd.) 44 TL/kg’dan satılıyor.
Bu alış ve satış işlemleri bir kez değil, seri şekilde yapılmış.
Her biri peşin ödemeyle, aynı PTT hesapları üzerinden gerçekleştirilmiş.
Kısacası Tarım Kredi, üreticiye değil, siyasi bağlantılı ithalatçıya aracılık eden bir ticaret zinciri kurmuştur.
VARAN:3
ÇAY DOSYASI —
KARADENİZ’DE ÜRETİCİ KALMADI MI?
Tarım Kredi’nin depoları 2028’e kadar dolu olmasına rağmen,
kurumun iştiraki Tarım Kredi Tedarik ve Üretim A.Ş.,
banka kredisi çekip yeniden çay alımı yapıyor.
Peki kimden?
AKP Rize İl Başkanı Yılmaz Katmer’in firması Pekmezli Çay Sanayi’nden!
Fatura tutarı: 24 milyon 700 bin TL.
Ürün düşük kaliteli, analiz raporu yok.
Ödemeler ise tamamı peşin.
Ama bu sadece bir fatura değil.
Bu, yıllardır süren, milyonlarca lirayı bulan bir ticari ilişkinin sadece bir örneği.
Kayıtlar incelendiğinde, benzer faturaların Tarım Bakanlığı denetiminde defalarca kesildiği ortaya çıkacak.
Karadeniz’in dağlarında, tepelerinde binlerce çay üreticisi alın teriyle geçinirken,
Tarım Kredi kalkıyor, her defasında aynı partili il başkanının şirketinden çay alıyor.
Bir an için diyelim ki İl Başkanı da üretici…
Peki Karadeniz’de on binlerce üretici arasında hiç mi başka kimse yok?
Neden hep aynı isim?
Neden hep AKP’li bir yöneticiye ait firma?
Neden üretici değil, siyasi kimliği olan kişiler tercih ediliyor?
Tarım Kredi’nin görevi,
vatandaşa uygun fiyatla ürün sağlamak, üreticiyi desteklemek ve piyasayı dengelemektir.
Ama bugün kurum, parti yöneticilerini zengin eden bir ticaret ağına dönüşmüştür.
Bu sadece ekonomik değil, ahlaki bir çöküştür.
Devletin kurumu, siyasetin ticari kolu haline gelmiştir.
Bu işin adı kooperatif değil, yandaş düzenidir.
Bu düzen hem üreticiyi, hem tüketiciyi, hem de kamu vicdanını zarara uğratmaktadır.
VARAN:4
CANLI HAYVAN DOSYASI — ÇİFTÇİYE DEĞİL, PARTİ ADAYINA..
Tarım Kredi’nin ülke genelinde 13 çiftliği var. Bu çiftliklerde halka uygun fiyatla et sağlamak, üreticiyi desteklemek için kurulmuş..
Ama belgeler gösteriyor ki, ithal edilen erkek kuzular halka değil, AKP Çan Belediye Başkan Adayı Feyzullah Sayın’a satılmış. 225 kuzu × 2.543 TL = 577.896 TL.
Ödeme peşin. Fatura açık, kurumun logosu ve imzası net biçimde yer alıyor.
Bu satış, Tarım Kredi Tedarik ve Üretim A.Ş. üzerinden yapılmış. Yani bağımsız bir işlem değil, Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’nin ve dolayısıyla Tarım ve Orman Bakanlığı’nın doğrudan denetimindeki bir kurumun ticareti.
Devletin kurumu, üreticiye ucuz et sunmak yerine, parti adayına ticari destek sağlamış. Üstelik bu sadece bir fatura örneği. Resmî kayıtlar incelendiğinde, bu yapının defalarca tekrarlanan, milyonlarca lirayı bulan bir ticaret ağı oluşturduğu ortaya çıkacak.
Tarım Kredi, kendi çiftliklerini ve kooperatif marketlerini devre dışı bırakıp, siyasi bağlantılı kişilere doğrudan satış yapmış durumda. Bu tablo, sadece ekonomik değil, ahlaki bir çöküştür.
Kamu kurumları, halkın değil, iktidarın ticari organına dönüşmüştür. Vatandaşa et yok, parti adayına özel ticaret hattı var. Bu işin adı kamu hizmeti değil, yandaş besleme düzenidir.”